-
1 warm eten
sıcak yemek -
2 warme maaltijd
sıcak yemek -
3 горячий
sıcak,ateşli,kızgın; hararetli,ateşli* * *1) sıcak; ateşli; kızgınгоря́чая вода́ — sıcak su
горя́чая пи́ща — sıcak yemek
горя́чий лоб — ateşli alın
горя́чее со́лнце — kızgın güneş
горя́чий исто́чник — kaynarca, ılıca
горя́чие у́гли — kor
2) перен. ateşli; sıcak, hararetliгоря́чая встре́ча — sıcak / hararetli bir karşılama
горя́чий патрио́т — ateşli bir yurtsever
горя́чий проте́ст — şiddetli protesto
горя́чий покло́нник кого-чего-л. — birinin, bir şeyin ateşli hayranı
встре́тить горя́чую подде́ржку — hararetle desteklenmek
3) перен. ( вспыльчивый - о человеке) öfkeci4) перен. civcivliгоря́чая пора́ жа́твы / страды́ — hasadın civcivli zamanı
5) тех. sıcakгоря́чий прока́т — sıcak haddeleme
6) (горя́чее) → сущ., с sıcak yemek(ler)••горя́чая то́чка — hassas bölge
по горя́чим следа́м — sıcağı sıcağına
-
4 пища
yemek* * *ж1) yemek(ler), besin, gıdaгоря́чая пи́ща — sıcak yemek
мясна́я пи́ща — etli yemekler
расти́тельная пи́ща — bitkici besinler
2) перен. gıdaдухо́вная пи́ща — fikri gıda
стать пи́щей для насме́шек — alaylara yem olmak
-
5 chaud
I1 à température élevée sıcak [sɯ'ʤak]2 qui réchauffe ısıtıcı3 couleur chaude sıcak renkIIn m1 sıcak [sɯ'ʤak]2 avoir chaud ısıyı sıcak bulmak◊J'ai trop chaud. — Havayı çok sıcak buluyorum.
3 il fait chaud hava sıcak4 au chaud sıcakta -
6 chaude
-
7 plat
-
8 hot dish
n. sıcak yemek -
9 hotplate
n. portatif ısıtıcı, sıcak yemek -
10 hot dish
n. sıcak yemek -
11 hotplate
n. portatif ısıtıcı, sıcak yemek -
12 Gericht
Gericht1 n <-s; -e> (sıcak) yemekGericht2 n <-s; -e> mahkeme;vor Gericht stehen mahkemelik olmak;vor Gericht stellen -i mahkemeye vermek;vor Gericht gehen dava konusu yapmak;das Jüngste Gericht kıyamet/mahşer (günü)
См. также в других словарях:
ara sıcak — is., ğı Soğuk ve sıcak yemek servisi arasında ikram edilen hafif sıcak yiyecek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Xanadu Resort Hotel — (Белек,Турция) Категория отеля: 5 звездочный отель Адрес: Belek Tourism Center … Каталог отелей
ekmek — 1. i, er 1) Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek 2) Toprağı ekip biçmek için kullanmak Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor. M. Ş. Esendal 3) e Serpmek Yemeğe biber ekmek. 4) mec. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
para — is., ekon., Far. pāre 1) Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit 2) Kazanç Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir. S. F. Abasıyanık 3) esk. Kuruşun kırkta biri Birleşik Sözler para… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Liste Swadesh Du Turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Liste Swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Liste swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Turc (liste Swadesh) — Liste Swadesh du turc Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
çalgın — is., hlk. 1) Sıcak veya soğuktan gelişemeyerek cılız kalan ekin 2) Uzun zaman bakır kapta kalan tadı bozulmuş yemek, çalık 3) sf. Kötürüm, inmeli, sakat … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün — is. 1) Güneş Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı. M. Ş. Esendal 2) Güneş ışığı 3) Gündüz Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş. H. Taner 4) Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre Kız… … Çağatay Osmanlı Sözlük
köfte — is., Far. kūfte Genellikle çekilmiş etten, bazen de tavuk, balık veya patatesten yapılan, türlü biçimlerde pişirilen yemek Rüzgârın bazı içkili masalardan kokusunu getirdiği sıcak köftelerden bir ikisini ikram etseler... R. N. Güntekin Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük